'Sarı serum' bir canda Adana’da aldı

'Sarı serum' bir canda Adana’da aldı

'Sarı serum' bir canda Adana’da aldı

Son zamanlarda, halk arasında "sarı serum" veya "atom serum" olarak bilinen ve vitamin takviyeleri içeren serumların ölümcül sonuçlara yol açması gündemde. Afyonkarahisar'da boğaz enfeksiyonu şikayeti ile özel bir kliniğe başvuran 38 yaşındaki Mehmet Gündoğan ve Adana'da eczacı kalfası tarafından hazırlanan serum sonrası fenalaşarak hayatını kaybeden 22 yaşındaki Selinay Yüksekbaş bu trajik vakalardan sadece ikisi.

Afyonkarahisar'da umre hazırlığı yapan Mehmet Gündoğan, boğaz ağrısı şikayetiyle özel bir kliniğe başvurdu. Burada kendisine "sarı serum" adı verilen bir karışım uygulandı. Ancak durumunun ciddileşmesi üzerine hastaneye sevk edilen Gündoğan, yapılan tıbbi müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Adana'da ise gribal enfeksiyon geçiren ve iki çocuk annesi Selinay Yüksekbaş, mahallesindeki eczacı kalfası M.M.'den serum yapılmasını istedi. İddiaya göre, M.M. on farklı ilacı karıştırarak hazırladığı "atom serum"u Yüksekbaş'a uyguladı. Kısa süre sonra fenalaşan Yüksekbaş, acil sağlık ekiplerinin tüm çabalarına rağmen hayatını kaybetti. Eczacı kalfası M.M. gözaltına alındı, ancak ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Ceza Yetersizliği ve Soruşturma Süreci

Bu tür olayların artması, "sarı serum" vakalarına karşı verilen cezaların yeterli olup olmadığını sorgulattırıyor. Olayların ardından başlatılan soruşturmalar, toplumun bu tür sağlık uygulamalarına karşı daha bilinçli olması gerektiğini gösteriyor. Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumlar, bu tür uygulamaların kontrol altına alınması ve gerekli hukuki yaptırımların uygulanması konusunda daha etkin önlemler almalı.

"sarı serum" gibi kontrolsüz ve denetimsiz uygulamalar, toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Yetkililerin bu konuda daha kararlı adımlar atmaları, benzer trajedilerin önlenmesi açısından elzemdir.

Önceki Haber Başhekim Kartal'a Yerel Medyadan Ziyaret
Sonraki Haber Adana İl Sağlık Müdürlüğü'ne 17 Yeni Araç
Benzer Haberler
Rastgele Oku